Depresyon ne demek tam anlamıyla biliyor musunuz? Bu yazımızda depresyon belirtileri ve depresyon ilaçları hakkında tüm bilgileri sunacağız. Doğru bildiğiniz yanlışlar olabilir. Depresyon ile ilgili kafanızda ki tüm soru işaretlerini silmek için yazıyı okumaya devam edin.
Depresyon Ne Demek?
Depresyon nedir sorusu merak edilen önemli konulardan biridir. Depresyon, kişilerin üzüntülü olmasına, çevresine ve kendisine karşı ilgisiz olmasına yol açan bir duygu durum bozukluğudur. Depresyon tıp dilinde, majör depresif bozukluk veya klinik depresyon olarak adlandırılır. Halk arasında bunalım olarakta bilinen depresyon, kişinin duygu ve düşüncelerini, hislerini ve davranışlarını etkileyen çok önemli bir hastalıktır. Kişilerin yaşam kalitesini düşürdüğü için mutlaka tedavi edilmesi gerekir.
Depresyon Nedir?
Depresyon Nedir? Konusu diğer bir açıklama ile şu şekilde; Günlük aktiviteleri yapmak bile depresyonda olan kişiye oldukça zor gelebilir. Hayat onun için yaşamaya değmeyecek bir hal alır. Kişiyi mutsuz eden bu süreç oldukça zor geçmektedir. Depresyon, 20 ve 30 yaş arası bireylerde daha sık görülür. Kadınlar, erkeklere oranla daha fazla depresyona eğilimlidirler. Bunun nedeni ise daha duygusal olmaları veya hayattaki yüklerinin daha fazla olması olabilir.
Depresyon Belirtileri Nelerdir?
Depresyon belirtileri çoğu kişinin dikkat etmediği, aslında anlaşılması basit bazı özellikleri vardır. Bu davranışları sergilediğinizi fark ediyorsanız ve depresyon belirtileri olduğunu düşünüyorsanız ücretsiz 5dk uzman psikologlarımızdan biriyle hemen görüşebilirsiniz.
- Depresyonda olan kişiler normalde sevdikleri şeylerden zevk almazlar ve daha önce severek yaptıkları şeyler artık onları mutlu etmez.
- Dikkatlerini toplayıp odaklanamazlar. Bir şey öğrenme konusunda zorluk yaşarlar.
- Karamsar, mutsuz ve umutsuz davranışlar sergilerler.
- Geleceğe dair hayalleri ve hedefleri yoktur, her şeyin daha kötüye gideceğini düşünürler.
- Genelde yalnız kalmayı tercih ederler ve sosyalleşmek istemezler.
- Depresyondaki kişilerin özgüvenleri kırılmıştır, kendilerini değersiz hissederler. Çevrelerinin de kendilerini sevmediklerini düşünürler.
- Kendilerine zarar vermeye daha eğilimli olabilirler.
- Uykusuzluk problemleri baş gösterebilir veya kişiler sürekli uyumakta isteyebilirler.
- Kişilerde iştahsızlık görülebileceği için kilo kaybedebilirler veya stresle başa çıkabilme yöntemi olarak
- kendilerini daha çok yemek yemeye verdikleri için kilo da alabilirler.
- Depresyonun belirtilerinden biri de yorgunluk ve enerji düşüklüğüdür.
- Aniden sinirlenme ve öfkelenme de çok sık görülen bir belirtidir.
Neden Depresyona Gireriz?
Depresyona girmemizin sebebi genetik faktörlerden dolayı olabilir. Genetik aktarımla da sonraki kuşaklara geçebilen bu bozukluk, ailemizde depresyon veya başka bir psikolojik rahatsızlık varsa bu durum bizde de depresyonun görülme olasılığını artırmaktadır.
Beynimizin kimyasal dengesinin bozulması da depresyona girme nedenlerimizden biri olabilir. Bu dengenin bozulması, bizi ruhsal olarak etkilemektedir. Beyindeki frontal lob, yani duygularımızı, dürtülerimizi kontrol eden, odaklanmamızı sağlayan, kişiliğimizin oluşmasını sağlayan çoğu durum ve davranışla ilgisi olan beyindeki bu lob, yaşadığımız travmatik bir olayda zarar görebilir ve beyindeki bu değişiklik, bizim depresyona girmemize yol açabilir. Örneğin, ilişkimizin bitmesi, sevdiğimiz birisinin ölümü, işsizlik, uyuşturucu veya alkol bağımlılığı gibi bizi yıpratan ve beynimizde etki bırakacak bu tür olaylar sonucunda depresyona girme olasılığımız artmaktadır.
Hormon dengemizdeki değişiklikler de depresyona girmemize yol açabilir. Örneğin, hamilelik sürecinde ve doğumdan sonraki süreçte, menopoz döneminde veya tiroid problemleri yaşıyorsak, hormonlarımızın iniş çıkışları bizi olumsuz etkileyebilir ve depresyona girebiliriz.
Doğduğumuz evde travmatik şeyler yaşamamız da bizi depresyona yatkın bir insan haline getirebilir. Örneğin gay, lezbiyen veya trans yani LGBT+ birey olduğumuz, ailemiz tarafından onaylanmamış ve bize karşı çıkılmışsa bu, ruhumuzu fazlasıyla yaralayabilecek bir olaydır. Bu yüzden aileleri tarafından onaylanmamış ve sevgi görmemiş çocukların depresyona daha yatkın olduklarını görebilirsiniz.
Depresyon Çeşitleri Nelerdir?
Depresyon çeşitleri farklılık göstermektedir. 8 farklı depresyon çeşidi bulunmaktadır. Bunlar;
Majör depresyon
Majör depresyon, depresyonun en şiddetli ve ağır halidir. Kişiler kendilerini üzüntülü ve mutsuz hissederler. Kişilere majör depresyon tanısı konulabilmesi için depresyon belirtilerinin en az beş tanesini göstermiş olmaları gerekmektedir. Bununla birlikte depresyon sürecinin iki haftadan daha uzun sürmesi gerekmektedir. Tedavi edilmezse geçmesi pek mümkün değildir.
Melankolik Özellikli Majör Depresyon
Kişiler, daha önceleri zevk aldıkları hiçbir aktiviteden artık zevk almazlar. Bununla birlikte kişiye melankolik özellikli majör tanısı konulabilmesi en az üç tane belirti göstermesi gerekir.
Atipik Özellikli Majör Depresif Bozukluk
Kişilerde belirli davranışlarla kendini gösterir. Bu kişilerin duygu durumları yaşanılan olaylar karşısında şiddetli tepkiler verebilirler. Aldıkları iyi bir habere aşırı sevinebilir, kötü habere aşırı üzülebilirler. Bununla birlikte kiloda artış, iştahta artış, uykuya düşkünlük gibi belirtilerde gösterebilirler. Bu tür aynı zamanda en tehlikeli depresyon çeşididir. Diğer adı da gülümseyen depresyondur.
Doğum Sonrası Depresyonu
Doğum sonrası depresyonu, hamilelik süreci ya da doğumdan sonraki dönemdeki dört hafta içinde ortaya çıkan bir depresyon çeşididir Kadınların %10-15’i civarında görülen bu depresyonun nedeni tam olarak bilinmemektedir. Bunu yaşayan kadınlarda çoğunlukla üzüntü, ağlama, kaygı ve umutsuzluk gibi belirtiler görülmektedir.
Mevsimsel Duygu Durum Bozukluğu
Yılın bazı mevsim dönemlerinde görüldüğü için diğer türlerden bu yönüyle ayrılır. Kış aylarında güneş ışığı azaldığı için kişiler bazı duygu durum bozuklukları yaşayabilir. Nüfusun %1-2’lik bölümünü etkileyen bir süreçtir. Bu kişiler yaz aylarında gayet neşeli ve hayat doluyken kış aylarında bu durum tamamen tersine döner. Mutsuz, üzgün, enerjisiz, stresli ve ilgisiz bir ruh halindelerdir. Bu durum çoğunlukla ilkbahar dönemine kadar sürer.
Psikotik Özellikli Majör Depresif Bozukluk
Sanrılar ve halüsinasyon görme şeklinde seyreden psikotik majör depresif bozuklukta kişiler, kendilerini değersiz olarak görürler ve onlara yaşamayı hak etmediklerini söyleyen bazı sesler duyduklarını söylerler.
Katatonik Özellikli Majör Depresif Bozukluk
Bu kişilerin psikomotor hareketlerinde şiddetli bozulmalar görülmektedir. Katatonik özellikli depresyonun belirtilerinden olan; kaslarda hareketsizlik, sebepsiz kas hareketleri, olumsuz düşünme veya hiç konuşmama, bedenin alışılmadık pozisyonu, başkalarını taklit etme gibi belirtilerden en az iki tanesinin kişilerde görülmesi gerekmektedir.
Distimik Bozukluk
Distimik bozukluk, depresyonun hafif bir türüdür ancak kronikleşmiş formlarından biridir. Belirtileri en az iki yıl boyunca devam eder. Bireylerin yaşamını daha olumsuz etkiler çünkü belirtileri daha uzun sürer. Belirtileri; günlük aktivitelerde azalma, ümitsizlik, özgüvenin azalması, verimliliğin azalması şeklindedir. Bu kişiler çevrelerinde, sürekli her şeyden şikayet eden, eleştiren ve hayattan zevk almayan kişiler olarak görülürler.
Depresyon Testi ve Tanısı
Depresyon Testi ile de ilk tespit yapılabilir ancak en sağlıklısı ev en doğrusu tanının konulması için fiziksel muayene yapılması gerekiyor. Fiziksel muayene yapılırken doktor bireyin sağlığına dair sorular sorar. durumlarda depresyonun altında yatan fiziksel bir sağlık sorunuyla bağlantısı olabilir. Bu yüzden bu muayene önemlidir. Doktor, kan testi yapabilir veya tiroid bezinin düzgün çalışıp çalışmadığını test edebilir.
Sınırları belli olan ve iyi sınıflandırılmış bir hastalık olduğu için hastanın kendi öyküsünü detaylı bir şekilde anlatması ile hastaya kolayca tanı konabilir. Bir de doktorların buna ilişkin bir depresyon testleri bulunmaktadır. Yaygın olan anksiyete bozukluğunu da depresyon ile karıştırmamak gerekir.
Depresyona Ne İyi Gelir? Nasıl Tedavi Edilir?
Depresyona Ne İyi Gelir? Merak edilen konular arasında yer alıyor. Kişiler için çoğunlukla ilaçlar ve psikoterapi yöntemi etkili olmaktadır. İlk aşamada belirtileri hafifletmek için doktor çeşitli ilaçlar verebilir. Bu ilaçlar arasında birçok antidepresan çeşidi de vardır. Her ilacın tedavide etkili olacağını düşünmemek gerekir, size iyi gelmeyen ilaçlar olduğunda bunları, doktor kontrolünde değiştirmek gerekmektedir. Bazı ilaçların tam anlamıyla etkisini göstermesi de hemen olabilecek bir şey değil. Biraz bekleyip gözlemlemek gerekmektedir.
Psikoterapi yönteminde doktorumuza güvenmek ve onunla bütün düşüncelerimizi paylaşmak önemlidir. Bu süreç ruhsal ve psikolojik olarak rahatlamamızı sağlayacağı için tedavide önemi büyüktür. Şiddetli depresyon yaşayan kişilerde sadece ilaçlar ve psikoterapi yöntemi yeterli olmayacaktır. Böyle bir durumda hastaların kliniğe yatması, iyileşebilmeleri için en etkili yöntem olacaktır. Tedavi sürecinde spor, meditasyon, yoga gibi aktiviteler yapmanız da bu süreçte daha iyi hissetmenize imkan sağlayacaktır.
Depresyonda olan kişi ne yapar?
Depresyonda olan kişiler normalde sevdikleri şeylerden zevk almazlar ve daha önce severek yaptıkları şeyler artık onları mutlu etmez.
En tehlikeli depresyon hangisi?
Atipik depresyon, kolaylıkla fark edilmeyen en tehlikeli depresyon türlerinden biridir.
Depresyona girince ne olur?
Karamsar, mutsuz ve umutsuz davranışlar sergilerler.
Geleceğe dair hayalleri ve hedefleri yoktur, her şeyin daha kötüye gideceğini düşünürler.
Genelde yalnız kalmayı tercih ederler ve sosyalleşmek istemezler.