Bitcoin ve Yatırım Psikolojisi Nedir?
Herkesin günde en az bir defa duyduğu kelimeler: Bitcoin, Doge Coin, BTT, Ethereum şeklindedir. Sebebi iyi bir yatırım taktiği olması ve iyi kazançlar elde ettirmesidir. Kişilerin daha iyi kazançlar elde edebilmesi için, Bitcoin ve yatırım psikolojisi hakkında bilgi sahibi olması gerekir.
Kripto paralar dilden dolaşmakta ve her yeni gün benzerleri ortaya çıkmaktadır. Kimileri için asrın icadı olarak anılırken, kimileri için her an patlayacak olan bir balon şeklinde tabir edilir. Aslında iki söylenti de oldukça doğrudur. Çünkü zaman ve durum bu noktada belirleyicidir.
Sosyal medyada, arkadaş ortamında ya da haberlerde sık sık karşımıza çıkan bu fenomene Türkiye’den ilgi de çok büyüktür. Öyle ki Türkiye en çok yatırım yapan ülkeler arasında başı çekenlerden biri olmayı başarmıştır.
Durum böyleyken kripto para hakkında geleceğin para birimi olduğunu söylemek mi, yoksa kısa yoldan zengin olma çabası diye tabir etmek mi daha doğrudur?
Bu yazıda işin teknik kısmına girmeden daha çok psikoloji bilimi açısından kripto paraları incelemeye çalışacağız. Yazıda hiçbir şekilde ticari amaçlı bilgilere yer verilmemiştir.
Kripto Para Nedir?
Kabaca kripto para nedir sorusuna cevap verecek olursak; merkeziyetiz ve anonim dijital varlıklar olduğunu söylemek mümkündür. Bu konuyla en çok karıştırılan kavram dijital paradır. Bitcoin ile başlayan kripto paraların sayısı günümüzde on bini geçmiştir. Pek çoğu düşük transfer ücreti, anonimlik ve güvenlik gibi vaatlerde bulunarak rakiplerinin arasında öne çıkmayı amaçlamaktadır.
Kripto para en iyi şu şekilde özetlenir: Birine veya bir kuruma para transfer etmeyi planladığınızı varsayalım. Bunu bankalar aracılığı ile yapmak, özellikle uluslararası transfer için oldukça maliyetlidir. Ayrıca uzun sürmektedir. Fakat bu işlemi kripto paralar ile çok daha ucuz ve hızlı yapmak mümkündür. Hatta kripto para teknolojisi ile dijital bir sanat eserinin orijinal olup olmadığı dahi anlaşılabilir.
Pek çok borsada bu paraların alışı, satışı ve transferi yapılabilmektedir. Aslında bu borsaların işleyişi klasik borsaların işleyişine oldukça benzerdir. Bitcoin ve yatırım psikolojisi kişilerin bazı soruları sormalarına neden olmaktadır. Peki kripto paraların değerini belirleyen şey nedir? Örneğin bu kadar birimin içerisinde en değerlisi neden Bitcoin olarak belirlenmiştir? Aslında cevabı altının neden değerli sorusunun cevabı ile aynıdır. Çünkü değeri belirleyen kişilerdir.
Kişilerin yaptıkları alım satım bu noktada önemlidir. Nasıl altının fiyatı onu talep eden kişi sayısına bağlı olarak değişiyorsa, Bitcoin ve diğer kripto paraların değeri de buna bağlı olarak değişir. Bu kısımda değer verilen nesnenin ne olduğu önemli değildir. Eğer insanlar bir anda patatese çok yüksek bir talepte bulunursa veya yatırımlarını patates olarak değerlendirmeyi düşünse patatesin fiyatı artacaktır. Yani durumun insanların talebiyle ilgili olduğuna değinmek faydalı olacaktır.
Öncelikle insanların merak ettiği asıl sorudan başlamak gerekir: neden Bitcoin bu kadar değerlendi ya da kimilerinin deyimiyle “çılgınlık” haline geldi? 2011 yılında 150 TL karşılığında 326 Bitcoin almış olsaydınız bu yazının yazıldığı dakikalarda 98.780.724,22 TL’ye sahip olacaktınız. Bu muazzam artış bile insanı heyecanlandırmaya yetmektedir. Peki bu fiyat artışının nedeni nedir? Bu fiyat artışına sebep olan ve bu artışın etkilediği psikolojik süreçler nelerdir?
Yatırım Yapmanın Psikolojisi
Klasik finans teorileri Homo Sapiens yerine Homo Economicus’u temel alır, yani insan karar verirken kendisi için en faydalı ve karlı durumu seçme eğiliminde olduğu varsayımıdır. Gerek finans piyasalarına gerekse de kendi özel hayatımıza baktığımızda bu durumun böyle olmadığını görürüz. Bazı insanlar yıllarca toksik ilişkilerini sürdürebilmekte veya ısrarla ponzi sistemlerine girmeye devam etmektedir. Sonuçta hayatımızdaki kararlara sadece rasyonel akıl yürütmeler değil duygular, bilinçdışı ve nörotransmitterler de etki etmektedir.
Psikoloji biliminde yaşanan gelişmelerin, ekonomi alanındaki teorilere getirilen eleştirilerle birleşmesi sonucunda hem akademik dünyada hem de uygulamada bilim adamları tarafından kabul gören yeni bir alan olan, Davranışsal Finans doğmuştur. Bu alan
- Bilişsel Psikoloji,
- Davranışsal Psikoloji
- Nöropsikoloji
- Sosyal Psikoloji
gibi pek çok alandan destek alarak temellerini oluşturmaktadır. 80’lerden sonra etkisi hayatımızda giderek daha fazla hissedilmekte ve bu alanda daha fazla çalışma yapılmaktadır. Davranışsal Finans alanının temel kavramlarını ve bu kavramların günlük yaşamımıza etkilerini inceleyerek başlamak faydalı olacaktır.
Bitcoin ve Yatırım Psikolojisi ile ilgili olarak FOMO Nedir?
Kripto paralar ile ilgilenen herkesin aşina olduğu terimlerden bir tanesidir. Herkesin ilgilendiği, zevk alıyor olduğu bir şeyden uzak kalma, gündemi kaçırma ve bu yüzden geride kalma ile ilgili anksiyete olarak tanımlanmaktadır. Bitcoin ve yatırım psikolojisi kişilerin hayatlarını ciddi anlamda etkileyen ancak bunu hissettirmeyen bir durumdur.
İnsanları sürekli sosyal medya uygulamalarını veya kripto borsa cüzdanlarını yenilemesinin altında yatan dürtüdür. İnsanlar artık uyanır uyanmaz sosyal medya hesaplarını kontrol edip, sürekli gündemi takip edip konuşulanlar hakkında bilgi sahibi olmayı istemektedirler.
Bir şey kaçıracaklarına dair endişe duymaktadırlar. Kripto para almış biri kendini birkaç dakikada bir fiyatını kontrol ederken bulabilir. Oysa ki çok nadir zamanlarda fiyatlarda birkaç dakikada majör değişikliler olmaktadır. Fakat bu bilinse bile kontrol etmekten kendisini geri alamaz.
Ayrıca bu kadar çok kişinin kripto para yatırımı yapma sebebi de FOMO’dur. Herkes bunun hakkında konuşurken veya yatırım yaparken bir fırsat kaçırdığını düşünmektedir. Yapılan araştırmalara göre FOMO hissine sahip olan insanlar daha çok kripto para yatırımı yapmaktadır.
FOMO ya verilebilecek en güzel örneklerden biri de Dogecoin olayıdır. Elon Musk’ın attığı bir tweet sonrası fiyat artmakta bunu gören insanlar da FOMO’ya kapılıp bu fırsatı kaçırmamak için daha çok almakta ve sonuçta birkaç saat içerisinde inanılmaz fiyat artışı yaşanmaktadır. Aynı durum fiyat düşüşü için de geçerli olabilmektedir.
FOMO’nun belirgin özellikleri şunlardır:
- Bir tedirginlik hali yaratır.
- Bazı şeyleri sizden çok daha iyi yapıldığı yanılgısına kapılmanıza sebep olabilir.
- Daha fazlasını bilmeniz veya yapmanız gerektiği hissiyatı yaşayabilirsiniz.
- O konuyla ilgili zihninizden atamadığınız düşüncelere sebep olur.
- Bir şeylerden mahrum kalıyormuşsunuz gibi hissedebilirsiniz.
Zihinsel Kestirme
İnsanların bir konuda karar verirken kullandığı bazı yöntemler vardır bunlardan biri de Zihinsel Kestirme olarak da tanımlanır. Zihinsel kestirme; bir durum karşısında genel istatistik yerine sıra dışı sonuçlara odaklanıp, bu örneklere göre karar vermedir.
Örnek vermek gerekirse bir işe yatırım yapmaya karar vermek üzeresiniz ve X kişisinin bu işi yaparak aşırı zengin olduğu bilgisine ulaştınız. Diğer yandan binlerce kişi de zengin olamamış. Zihniniz hemen o tek kişiye odaklanıp karar vermeye meyillidir. Halbuki rasyonel olan, diğerlerinin neden zengin olamayıp, o tek kişinin zengin olduğu üzerine düşünmektir.
Tabi ki Narsistik kişilik örüntülere sahip insanlar otomatik olarak o bir kişiden biri olabileceğine daha çok odaklanır. Kısa yoldan zenginlik vadeden dolandırıcılar daha çok insanların bu yönüne odaklanır. Bir örnek gösterip odağı orada tutmaya çalışmaktadırlar ve sizin de o kişi gibi olabileceğinize inandırmayı amaçlamaktadırlar. Yatırımın riski arttıkça zihinsel kestirme kullanma oranı da artmaktadır.
Zihinsel Kestirmeler sadece yatırım yaparken değil ilişkilerimizi değerlendirirken de bizi yanlış yönlendirebilmektedir. Örneğin bir kişi toksik bir ilişkisini “3 yıllık emek verdim ben bu ilişkiye” diyerek savunabilir. Kişi odaklanması gereken ilişki problemleri yerine geçirilen zamana odaklanır. Sonuç olarak da ilişkisini devam ettirme kararı alabilir ve yaptığı zaman yatırımı her gün artar.
İlgili içeriğe göz atabilirsiniz: Sanal Kumar Bağımlılığı Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?
Kendini Doğrulayan Kehanet
Etrafınızda bir insan hayal edin, bu kişi yakınları tarafından kendisine komplo kurulduğu ve kendisini akıl hastanesine atılacağını söyleyip dursun. Bu söylemi sürekli dile getirdiği için yakınları tarafından hastaneye götürülecektir ve sonuç olarak kendisine hastanede bir yatış kararı verilecektir. Peki bu kişi doğruyu söylemiş mi olacaktır? Muhtemelen hayır!
Kendini doğrulayan kehanet, zihinsel kestirmelerin kullanımını destekler. Kişiler sürekli yükselen bir değeri uzaktan izleyip zirveye yakın satın alabilirler. Bir noktadan sonra değerlenen yatırım değer kaybetmeye başlar ve kişi ben alınca düştü hep böyle oluyor otomatik düşüncesini geliştirir. Ayrıca sonrasında bu zihinsel kestirme ile yatırımlarını devam ettirir.
Kendini doğrulayan kehanet, düşünce çarpıtmasına sahip olan kişiler panik içerisinde işlem yapmaya daha eğilimli olurlar. Bu panik sonucu rasyonel kararlardan uzaklaşıp etrafta var olan delilleri görmezden gelebilmektedirler. Piyasada işlem yapanların sıkça duyduğu panik satışı ve panik alışı terimlerinin altında yatan psikolojik süreç budur.
İnsanların Bitcoin Yatırımı Yapmasının Psikolojik Nedenleri Nelerdir?
İnsanların Bitcoin yatırımı yapmasının psikolojik nedenlerini inceleyecek olursak bunun altında pek çok sebep yattığını görürüz. Kişinin; Psikoseksüel dönemleri, bilişsel şemaları, cinsiyet rolleri, Nöropsikoloji durumu gibi pek çok değişken etki etmektedir. Bu bahsedeceğimiz durumlar yatırımcılara teşhis koymak amacı taşımamaktadır. Genel bilgi vermek amacıyla yazılmıştır. Eğer yatırım yapma davranışlarınızdan siz ve çevreniz rahatsız oluyorsa bir Psikolog ve Psikiyatri uzmanı desteği alabilirsiniz. Gelişen teknoloji ile sadece paralar dijitalleşmemiştir. Ayrıca aynı zamanda terapiler de dijitalleşmiştir. Bu durum online terapilerin yaygınlaşmasını hızlandırmıştır.
Öncelikle Psikodinamik açıdan bakacak olursak kişinin kişiliğinin oluştuğu Psikoseksüel dönemlerinin durumu yatırım yapma davranışlarını etkilemektedir. Freud’un “preödipal” olarak adlandırdığı yaşamın ilk üç yılına bakılabilir. Bu dönemde bebeğin fiziksel ve ruhsal ihtiyaçlarının yerinde ve yeterince karşılanmaması bazı sıkıntıları beraberinde getirir. Bu durum sonucu kişide Borderline ve Narsistik Kişilik örgütlenmeleri ortaya çıkabilmektedir. Narsizmin temelinde sevgiye olan açlık ve yetersizlik duygusu yatmaktadır.
Kişiler bu yetersizlik duygusu sebebiyle libidinal enerjilerinin kendilerine dönerek tamamlamaya çalışırlar. Narsistik kişilik örgütlenmesine sahip insanlar sürekli diğer insanların ilgilerini çekmek ve özellikle kendilerinin daha iyi olduğunu kanıtlama ihtiyacı içindedirler. Ayrıca bu da onların riskli yatırım yapma konusunda teşvikleri olabilmektedir.
Aynı şekilde Borderline kişilik örgütlenmesine sahip insanlar da içlerinde hissettikleri kaygıları seks, alışveriş ve riskli davranışlar gibi yollarla regüle etmeye çalışmaktadırlar. Bu durum onları da kripto para piyasası gibi sert yükselişlerin ve düşüşlerin olduğu yatırımlara yönlendirebilmektedir.
Bitcoin ve Yatırım Psikolojisine Adler Bakış Açısı
Alfred Adler’e göre güdülerin altında yatan bir ihtiyaç vardır. Kişilerin hem sosyal hem de fizyolojik ihtiyaçları bulunmaktadır. Kişi, etrafındaki pek çok kişinin gerek fiziksel olarak gerek sosyal medya aracılığıyla kripto paralardan konuşması sonrası iletişimde kalma ihtiyacı duyar. Sosyalleşme güdüsü kişiyi bu konulardan uzak tutmamak için yatırım yapmaya yönlendirebilir. Böylece çevresi ile bir ortak yol daha bulup toplumsal kaynaşmasını güçlendirebilir.
Nöropsikolojik açıdan duruma bakacak olursak; hormonlar ve nörotransmitterlerin davranışlarımız üzerindeki etkileri artık bilinen bir gerçektir. Testosteron hormonu bireyin risk alma davranışını artırmaktadır. Bu sebeple kripto para yatırımcılarının büyük çoğunluğu erkektir. Para kazanma ve kolay yoldan zengin olma hayali beynimizin dopamin salgılamasını sağlayacaktır.
Bu durum bizi adeta bir bağımlı gibi bu davranışa yönlendirecektir. Kayıp ya da kazanç ihtimalinin büyüklüğü ise noradrenalin salgılanmasını tetikleyecektir. Bu durum da bağımlılığı tetikleyen heyecanlar yaratacaktır. Ayrıca salgılanan bu adrenalin sempatik sistemi aktive edeceğinden kişinin hata yapma olasılığı giderek artacaktır. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Son yıllarda giderek daha fazla uzman bu alanda araştırma yapmaktadır.
Özetle bir yatırımın ve yatırım şekillerinin pek çok psikolojik sebebi olabilir. Dolayısıyla kimimiz risk almadan yatırım yapmayı isteriz. Ayrıca kimimiz ise riskli ve bol kazanç ihtimali olan yatırımlara yöneliriz. Bunun altında pek çok sebep yatmakta önemli olan bu yatırımların bize güvenli bir gelecek sunmasıdır. Eğer bu yatırımlarınız size ve çevrenize zarar veriyorsa en kısa zamanda uzman desteği almak kendiniz için yapabileceğiniz en iyi yatırım olacaktır.