Pasif Agresiflik Nedir?
Pasif agresiflik, kişiyi ve sosyal çevresini olumsuz yönde etkileyen psikolojik bir rahatsızlıktır. Pasif agresif kişilik bozukluğuna sahip olan kişiler, kendilerini özgüvenli bir şekilde ifade edemezler. Hislerini, düşüncelerini, taleplerini ve ihtiyaçlarını saklarlar. Saklamadıkları durumlarda ise bu isteklerini dolaylı yoldan yani ima ederek göstermeye çalışırlar. Bir şeyi istemediklerinde hayır demekte zorlanırlar. Duygularının dışarıya yansıması normalin aksine pasif bir şekilde gerçekleşir.
Agresif, anlam olarak saldırgan anlamına gelse de pasif kelimesi burada harekete geçmeden bir şeyleri yapmak anlamına gelir. Dolayısıyla bu iki kelimenin birleşimi, harekete geçmeden karşı tarafa bir şekilde düşmanlık göstermektir. Söz konusu kişi, öfkesini direkt olarak belli edemez.
İstedikleri şeylere ulaşmak için açık bir iletişim şeklini tercih etmedikleri için bu durum karşı tarafa sinir bozucu gelebilir.
Pasif agresif kişilik bozukluğu olan insanlar, genellikle problemleriyle yüzleşmeye ve onları çözüme kavuşturma yoluna gitmezler. Aksine sorunun kaynağını başkaları olarak görürler. Bu bozukluğa sahip olan bir kişinin çevresinde bulunan insanlar kendilerini genelde tedirgin hissederler ve rahat davranamazlar. Zira pasif agresif kişinin, onlara her an farklı türden veya olumsuz bir tepki verebilme ihtimalleri vardır. Bu tür durumlar ve olaylar bu bozukluğa sahip bireyleri yalnızlaştırır. Karşılarındaki kişiye saldırgan ve küçümseyici tavır sergileyen pasif agresif kişiler, aynı zamanda sergiledikleri bu davranışlardan pişmanlık duyarlar. İşleri çıkmaza sürdüklerini fark etseler bile karşılarındakine alındıklarından, aldatılmış veya kırılmış hissettiklerinden dolayı davranışlarını sürdürmeye devam ederler.
Pasif agresif kişiler belirsizlikten korkarlar ve bir şekilde o belirsiz durumdan kurtulmaya çalışırlar. Belirsiz bir durumla karşı karşıya kaldıklarında büyük bir kaygı duyarlar ve sinirlenebilirler. Genelde bu olayların ardından kişide bir suçluluk duygusu baş gösterir.
Pasif Agresif Kişilik Bozukluğu Nedenleri Nelerdir?
Yapılan bazı çalışmalara göre bu bozukluk yaşadığınız çocukluktan kaynaklı olabilir. Aileleri tarafından ihmal edilen ve ailelerinin kararsız davranışlarına birçok kez tanık olan ve maruz kalan çocukların, büyüdüklerinde kişilik bozukluğuna sahip olma olasılığının daha fazla olduğu görülmüştür. Bu şekilde yetiştirilen çocuklar kızgınlıklarını ifade edemezler ve içlerinde yaşadıkları bu öfke ve kızgınlık zaman geçtikçe büyür ve bunun dışa vurumu da pasif agresif bozukluk şeklinde olur.
Bu kişiler olumsuzlukları ve sorunları dış dünyaya yıkma eğilimi gösterdikleri için bu nedenle sorunlarla başa çıkmaya çalışmazlar ve yaşadılkarı sorunların başkalarından kaynaklandığını düşünürler.
Kişilik Bozukluğu Olan Kişilerin Özellikleri Nelerdir?
Pasif agresif kişilerin belirtilerini ve kendilerine has özelliklerini genel olarak şu şekilde sıralayabiliriz:
- Değişken duygusal durum ve davranışlar sergilemek.
- Küçük şeylere bile alınganlık göstermek.
- Günlük hayatta suratı asık şekilde dolaşmak.
- Olumsuzluklarla karşılaşıldığında aşırı huzursuzlanmak ve yerinde duramamak.
- Kıskançlık ve kin tutmak.
- Beklenmedik durumlarda ani sert tepkiler vermek.
- Kolayca sinirlenmek, suçluluk duymak ve karşıdakinin kışkırtmalarına açık olmak.
- Çevresindekilerin kötü olduğunu düşünmek.
- Başkalarının hayatlarına imrenmek ve kişinin kendi hayatıyla karşılaştırarak adaletsizlikten şikayet etmesi.
- Çevrelerindekileri kişiyi fark edilmedikleri durumlarda incinmek.
- Diğer insanların sahip olduğu şeyleri eleştirmek ve bunlarla dalga geçmek.
- Devamlı olarak duygusal çatışma ve kaygı halinde olmak.
- Her şeye karşı güvensizlik hissetmek.
- Kendilerine verilen iş, görev veya sorumlulukları ertelemek ve unutmak.
- Kendini sürekli yorgun, değersiz ve bezgin hissetmek.
- Diğer insanlarla iş birliği yapmaktan kaçınırlar.
- Sorunlarla ve kişilerle yüzleşmekten kaçarlar.
- Bağımlı özellikler gösterirler.
- Gelecek ile ilgili kaygıları ve olumsuz düşünceleri vardır.
- Kızgınlıklarını direkt ifade etmekten kaçınırlar ve dolaylı yolları tercih ederler.
- Takdir edilmedikleri zaman kendilerine haksızlık yapıldığını düşünürler.
Kişilik Bozukluğunun Tedavisi Mümkün Mü?
Tedavi için hastanın öncelikle sorunun kendisinden kaynaklandığını kabul etmesi ve yaptıklarının farkında olması gerekir. Bu tür hastalara genellikle diğer bozukluklara kıyasla daha uzun süreli bir psikoterapi yöntemi uygulanmaktadır.
Terapide, alışkanlık haline gelmiş davranışlar, olaylara yaklaşım ve bakış açısı, ilişki kurmadaki dinamikler ele alınır. Kişinin tedaviye gönüllü olarak gelmesi, çaba sarf etmesi, sorunların kendisinden kaynaklandığını kabul etmesi ve bu sorumluluğu üstlenmesi durumunda iyileşme süreci daha hızlı olumlu ilerler.
Pasif agresif kişilik bozukluğuna sahip kişiler, genellikle kendi sorunlarından dolayı değil, çevrelerindeki insanlardan şikayet ettikleri için uzmanlara başvururlar. Bu kişiler, yaşadıkları sorunların kendilerinden kaynaklandığını düşünmezler ve suçu genellikle başkalarında ararlar. Pasif agresif kişilik bozukluğuna sahip kişi, sorunun kendisinden kaynaklandığını kabul etmediği sürece tedavi süreci uzun sürebilir.
Pasif Agresif Kişilik Bozukluğu Tedavisinde Uygulanabilecek Psikoterapi Yöntemleri Nelerdir?
Pasif agresif kişilik bozukluğunun tedavisinde uygulanabilecek psikoterapi yöntemlerinde, yaygın olarak kullanılan EMDR yöntemi ve BDT yöntemi olarak iki farklı yöntem kullanılır.
EMDR, göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme tekniğidir. Bu terapi, geçmiş zaman, şimdiki zaman ve gelecek zamana yönelik olarak uygulanır. EMDR terapisinin amacı; kişinin geçmişinde yaşadığı birtakım olaylara karşı daha duyarsız olmasını sağlamak, şu an göstermekte olduğu belirtileri tedavi etmek ve gelecekte yaşayabileceği benzer olaylara karşı daha farklı ve daha olumlu bir bakış açısı kazandırmaktır.
Bilişsel davranışçı terapi olarak bilinen BDT yönteminde ise terapiyi uygulayan uzman kişi ve terapiyi alan kişi ortadaki sorunları tespit etmek, anlamak ve bu sorunları çözüme kavuşturmak için birlikte çalışır. Hasta ve terapist iş birliği yaparak, hastanın o an yaşayıp hissettiği sorunları üzerine odaklanarak çıkarımlarda bulunurlar ve yaşanılanları anlamlandırmaya çalışırlar. Bu yöntemin EMDR terapisinden farkı ise geçmiş zaman ve gelecek zaman üzerinde çok fazla durulmamasıdır.
Pasif agresif kişilik bozukluğunun tedavi süreci, her ne kadar meşakkatli olsa da kişinin çabası ve uzmanların yardımıyla kolayca atlatılabilir.
İlginizi çekebilecek diğer bir konu “Sosyal Fobi Nedir?” yazısını inceleyebilirsiniz. Profesyonel Destek Almak İçin >> Antalya Psikolog