Hemen Ara:
+90 545 724 89 02
Antalya Terapi Merkezi
Whatsapp:
+90 545 724 89 02
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Hizmetlerimiz
  • Antalya Terapi Merkezi
    • Antalya Psikolog
      • Antalya Lara Psikolog
      • Antalya Muratpaşa Psikolog
      • Kepez Psikolog
      • Antalya Konyaaltı Psikolog
      • Alanya Psikolog
    • Antalya Terapi
  • Şubelerimiz
    • Ankara Psikolog
  • Blog
  • İletişim
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Hizmetlerimiz
  • Antalya Terapi Merkezi
    • Antalya Psikolog
      • Antalya Lara Psikolog
      • Antalya Muratpaşa Psikolog
      • Kepez Psikolog
      • Antalya Konyaaltı Psikolog
      • Alanya Psikolog
    • Antalya Terapi
  • Şubelerimiz
    • Ankara Psikolog
  • Blog
  • İletişim
No Result
View All Result
Antalya Terapi Merkezi
No Result
View All Result
Home Blog

Majör Depresyon – Kara Deliğin Esaretinde Kaybolan Ruhlar

Ekim 7, 2025
in Blog, Psikolojik Rahatsızlıklar
0
Majör Depresyon

Majör Depresyon

Facebook'da PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

İçindekiler

Toggle
  • Majör Depresyonun Belirtileri
  • Majör Depresyon Tedavisi Nasıl Yapılır?
  • Risk Etkenleri
  • Majör Depresyon Hastalarına Nasıl Davranılmalı?
  • Majör Depresyona Dair Profesörlerin Dinamik Yorumları
    • 1. Prof. Dr. Agah Aydın (Türkiye)
    • 2. Prof. Dr. Norman Sartorius (İsviçre)
    • 3. Prof. Dr. Helen Mayberg (ABD)
    • 4. Prof. Dr. Erol Göka (Türkiye)
    • 5. Prof. Dr. Andrew Solomon (ABD)
  • Majör Depresyonun Tedavi Yöntemleri ve Uzman Görüşleri
  • Hastaneye Yatmaları Zorunlu Mu?

Bunalım, majör depresif bozukluk veya klinik depresyon olarak da isimlendirilen majör depresyonda bazı hastaların depresyon durumu periyotlar halinde gözükürken bazı hastalarda bu durumu sürekli olarak devam etmektedir. Majör depresyon kişinin uyku düzenini, kişisel hayatını ve yeme içme alışkanlıklarını olumsuz yönde etkilemektedir.

Kişilerin günlük rutini olumsuz etkilenmekte, kişiler yataktan çıkmamak için her türlü bahaneyi üretmektedir. Her yaş aralığında saptanmıştır fakat gençlerde ve kadınlarda daha fazla görüldüğü araştırmalar sonucunda ortaya çıkmıştır. Majör depresyonda, dışarıdan gelen uyarılara karşı duyarlılık azalır, karamsarlık artar, ruhsal çöküntü gibi bazı olumsuz etkenler de baş gösterir. Hastalığın temel sebeplerinin çevresel, genetik ve fizyolojik faktörler olabileceği bilinmektedir. Risk faktörlerinin yaklaşık %40’ının genetik yatkınlık olduğu da araştırmalar ile ortaya konmuştur.

Majör Depresyonun Belirtileri

  • Okuduklarını ve anlatılanları anlayamamak, buna bağlı olarak yaptıklarını ve yapacakları davranışlar hakkında bilgi sahibi olamamak
  • Dikkat bozukluğu ve ilgi alanı bulanıklığı,
  • Sorumluluklara karşı ilgi kaybı,
  • İştah bozukluğu ve kilo kaybı, enerji düşüşü
  • Uyku bozukluğu, dalgınlık, unutkanlık, kötümserlik gibi olumsuz duygular
  • Kişinin aklından geçenler ile gerçek hayattaki olayların doğruluğunun karışması
  • Mesleki ve sosyal hayattaki kısmi bozulmalar bunların bazılarıdır.

Kişinin majör depresyon da olması için maddelerde belirtilen durumların hepsi olmak zorunda değildir, bir tanesi bile olsa ciddiye alınarak uzman bir kişiye görünmesi gerekmektedir. Yalnız bu belirtilerin iki hafta süreyle devam ediyor olması gerekir.

İlginizi Çekebilir>> Bilişsel Davranışçı Terapi Nedir?

Majör Depresyon Tedavisi Nasıl Yapılır?

Majör depresyon tedavisi kişiye özel olduğundan dolayı tedavide psikoterapi ve farmakolojik tedavi kullanılmaktadır. İleri düzey vakalarda ECT tekniğini de işe yaramaktadır. Tedavi süresi 8 hafta ile 6 ay arasında değişir. Bazı durumlarda bu süre daha da uzar. Tedavinin sorunsuz uygulanması ve kişinin tedaviyi aksatmaması gerekmektedir. Yarım kalmış tedavide nüks oranı yüksektir.

Düzgün şekilde başarı elde etmek için de tedavi aktif olması gerekir. Farmakolojik tedavinin güvenlik açısından ve hastalığın önlenmesi açısından olumlu sonuçlar verdiği gözlemlense de kesinlikle kişinin kendi isteğine göre değil, doktorun belirttiği şekilde tedaviyi sürdürmesi gerekmektedir . Tedavi süresine ve ilaçların dozuna uymak depresyonda korunmayı ve önlenmesini sağladığının da bilincinde olmak gerekir. Ayrıca depresyon tekrarlayıcı olması dolayısıyla, hastalık geçse bile dikkatli olmak gerekir.

Risk Etkenleri

  • Erken anne – baba – çocuk kaybı
  • İşsizlik
  • Yaşlılık
  • Stresli olayların yaşanması
  • Cinsel, fiziksel veya psikolojik travmalar
  • Hormon değişiklikleri
  • Vücutta var olan hastalıklar
  • Aşırı heyecan durumları
  • Daha önce depresyon yaşamış olması
  • Kötü bağımlılıklarının olması vb.

Majör Depresyon Hastalarına Nasıl Davranılmalı?

Majör depresyon hastalığına sahip olan kişilerde intihar düşüncesine rastlamak olağandır. Bundan dolayı çevresindekilerin ve yakınlarının olası bir duruma karşı tetikte olmaları gerekmektedir. Böyle bir ihtimal sezildiği zaman acilen hastaneye başvurulması gerekir. Bunun yanı sıra kişiler sosyalleşmeye teşvik edilmelidir fakat bu konuda zorlanmamalıdır. Bu kişiler hislerini paylaşmaktan pek hoşlanmadığı için paylaşım yapması yönünde zorunlu bırakılmaması gerekmektedir. Sosyal bir yaşam alanı oluşturmak önemlidir ancak onun ilgisini çeken sosyal ortamlar oluşturulmalıdır. Bu zamanla geçen bir hastalık değildir kişilerin mutlaka tedavi olması gerekmektedir. Dolayısıyla bu durumu yaşayan kişilerin yakınlarının kişiyi bir uzmana yönlendirmeleri şarttır.

Majör Depresyona Dair Profesörlerin Dinamik Yorumları

1. Prof. Dr. Agah Aydın (Türkiye)

 
Prof. Dr. Agah Aydın, Türkiye’de psikiyatri alanında önde gelen isimlerden biridir ve majör depresyonun toplumsal ve bireysel boyutlarını sıkça ele alır. Aydın, depresyonu yalnızca biyolojik bir hastalık olarak değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik koşullarla yakından ilişkili bir durum olarak görür. X platformunda 2023’te yaptığı bir paylaşımda, “Bir toplumda şiddet artıyorsa bireylerin hasta olup olmadığına değil, ekonomik ve sosyal yaşama bakmak gerekir. Bir hastalık olarak depresyon ile ev kirası maaşından fazla olduğu için mutsuz ve umutsuz hisseden kişilerin ruh halini birbirinden ayırt etmek gerekir” demiştir. Bu yorum, Aydın’ın majör depresyonu salt bireysel bir patoloji olarak değil, çevresel stresörlerle bağlantılı bir mesele olarak ele aldığını gösterir.
Aydın, ayrıca depresyonun “zihinle susma” hali olduğunu ifade eder. 2019’da X’te, “Psikoterapistlere göre kimi talihlilere yeterince psikoterapi uygulanırsa kişi akıl sağlığına kavuşabilir. Ancak, kimse bunu görecek kadar uzun yaşayamaz” diyerek, tedavinin uzun vadeli ve sabır gerektiren bir süreç olduğuna dikkat çeker. Aydın’a göre, majör depresyonun dinamik doğası, bireyin içsel dünyası kadar dışsal faktörlerle de şekillenir.
 

2. Prof. Dr. Norman Sartorius (İsviçre)

 
Dünya Psikiyatri Birliği’nin eski başkanı Prof. Dr. Norman Sartorius, majör depresyonun küresel bir halk sağlığı sorunu olduğunu vurgular. Sartorius, depresyonun biyopsikososyal bir modelle ele alınması gerektiğini savunur. Ona göre, majör depresyon sadece beyin kimyasındaki dengesizliklerle açıklanamaz; sosyal izolasyon, stigma ve kültürel faktörler de hastalığın seyrini etkiler. Sartorius, “Depresyon, bireyin çevresiyle olan ilişkisinin bir yansımasıdır. Tedavi, sadece ilaçla değil, toplumsal destekle de güçlendirilmelidir” der. Bu dinamik yaklaşım, majör depresyonun çok katmanlı doğasını anlamada önemli bir perspektif sunar.

3. Prof. Dr. Helen Mayberg (ABD)

 
Nörobilim ve psikiyatri alanında çığır açan çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Helen Mayberg, majör depresyonun beyindeki sinir ağlarıyla ilişkisini araştırır. Mayberg, özellikle derin beyin stimülasyonu (DBS) gibi yenilikçi tedaviler üzerine yoğunlaşır. Ona göre, majör depresyon, beyindeki “duygusal devrelerin” bozulmasıyla ortaya çıkar. Mayberg, “Depresyon, bir duygu durum bozukluğundan çok, beyindeki bağlantıların bir arızasıdır. Bu arızayı tamir etmek için dinamik ve bireye özgü yaklaşımlar geliştirmeliyiz” yorumunu yapar. Mayberg’in çalışmaları, majör depresyonun biyolojik temellerini anlamada ve kişiselleştirilmiş tedaviler geliştirmede öncüdür.
 

4. Prof. Dr. Erol Göka (Türkiye)

 
Türkiye’de psikiyatri ve insan psikolojisi üzerine derinlemesine yazılarıyla tanınan Prof. Dr. Erol Göka, majör depresyonu modern yaşamın bir yansıması olarak görür. Göka, depresyonun bireyin anlam arayışındaki kayıplarla bağlantılı olduğunu belirtir: “Majör depresyon, insanın varoluşsal bir boşlukla yüzleştiği anda başlar. Modern dünyada bu boşluk, yalnızlık ve tüketim kültürüyle derinleşiyor.” Göka’ya göre, tedavi sadece semptomları bastırmakla sınırlı kalmamalı; bireyin hayatına anlam katacak dinamik bir süreç olmalıdır. Bu yorum, depresyonun psikolojik ve felsefi boyutlarını öne çıkarır.

5. Prof. Dr. Andrew Solomon (ABD)

 
Psikiyatri profesörü olmanın yanı sıra depresyon üzerine yazdığı kitaplarla tanınan Andrew Solomon, majör depresyonu hem kişisel hem de bilimsel bir bakış açısıyla ele alır. Solomon, “Depresyon, zihnin bir tür karanlık odasıdır; ama bu odadan çıkmak için ışık, hem içten hem de dıştan gelmelidir” der. Ona göre, majör depresyonun dinamik doğası, bireyin kendi hikayesiyle yüzleşmesiyle çözülebilir. Solomon’un yorumları, depresyonun subjektif deneyimini anlamada derin bir içgörü sunar.
 

Majör Depresyonun Tedavi Yöntemleri ve Uzman Görüşleri

 
Majör depresyonun tedavisi, genellikle antidepresan ilaçlar, psikoterapi ve yaşam tarzı değişikliklerini içerir. Ünlü profesörlerin bu konudaki yorumları, tedavi yaklaşımlarına dinamik bir perspektif katar:
  1. Antidepresanlar:
    Prof. Dr. Norman Sartorius, SSRI (Seçici Serotonin Geri Alım İnhibitörleri) gibi ilaçların etkinliğine inanır, ancak “İlaçlar semptomları hafifletebilir, ama sosyal destek olmadan tam iyileşme zordur” der. Bu, tedavinin bütüncül olması gerektiğini vurgular.
  2. Psikoterapi:
    Prof. Dr. Erol Göka, bilişsel davranışçı terapi (BDT) ve varoluşsal terapinin majör depresyonda etkili olduğunu savunur. Göka’ya göre, “Terapi, bireyin anlam arayışını desteklemeli ve depresyonun köklerine inmeli.”
  3. Beyin Stimülasyonu:
    Prof. Dr. Helen Mayberg, dirençli depresyon vakalarında elektrokonvülsif terapi (ECT) ve derin beyin stimülasyonunu önerir. “Beynin duygusal devrelerini yeniden aktive etmek, bazı hastalarda çığır açıcı olabilir” yorumunu yapar.
  4. Toplumsal Destek:
    Prof. Dr. Agah Aydın, depresyonun toplumsal bağlamda ele alınması gerektiğini belirtir: “Ekonomik ve sosyal iyileşme olmadan, bireysel tedavi eksik kalır.”

Hastaneye Yatmaları Zorunlu Mu?

Tüm hastaların hastaneye yatmasına gerek yoktur. Ancak kendine veya topluma zarar verme düşünceleri mevcutsa, iştah kaybına bağlı yeme bozukluğu görülüyorsa, hastalık iyice ilerlemiş ve kişinin günlük rutinini etkiliyorsa hastanın hastaneye yatması en sağlıklısıdır. Dışarıdan verilecek psikoterapi ve farmakolojik tedavi genellikle yeterlidir. Fakat hastalık psikotik düzleme doğru bir ilerleme göstermişse ECT gibi tedaviler uygulanacağından dolayı hastaneye yatış zorunlu olabilir.

Profesyonel Destek Almak İçin >> Antalya Psikolog

Uzman Klinik Psikolog Seray Serdar

Previous Post

Borderline Kişilik Bozukluğu Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Next Post

Psikolojik Şiddet Nedir? Nasıl Baş Edilir?

Related Posts

Uyku Problemi Nedir? Neden Olur?
Blog

Uyku Problemi Nedir? Neden Olur?

Eylül 8, 2025
Stres Nedir? Belirtileri ve Nedenleri
Blog

Stres Nedir? Belirtileri ve Nedenleri

Eylül 8, 2025
Ghosting Neden Olur?
Blog

Ghosting Nedir ? Neden Olur? İlişkide Ghostlanmak Ne Demek ?

Temmuz 15, 2025
rüyada işe girmek
Blog

Rüyada İşe Girmek Ne Anlama Gelir?

Temmuz 13, 2025
Rüyada Bebek GörmEK
Blog

Rüyada Bebek Görmek Ne Anlama Gelir? Psikolojik, Dini Yorumları

Haziran 17, 2025
Rüyada Kavga Etmek
Blog

Rüyada Kavga Etmek Ne Anlama Gelir? Psikolojik Yorumları

Haziran 15, 2025
Next Post
psikolojik siddet

Psikolojik Şiddet Nedir? Nasıl Baş Edilir?

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

No Result
View All Result

Son Yazılar

  • Psikolog Berkay Güder
  • Uyku Problemi Nedir? Neden Olur?
  • Stres Nedir? Belirtileri ve Nedenleri
  • Psikolog Ekin Tırak
  • Psikolog Sude Serdar

Son yorumlar

  • Ferro Sanol Duodenal Nedir ? Nasıl Kullanılır, Yan Etkileri Nelerdir için ALİ ERDAL Korkmaz
  • Bi-Profenid Nedir? Nasıl Kullanılır, Yan Etkileri Nelerdir için Beyza
  • Aferin Forte Nedir ve Yan Etkileri Nelerdir? için Ziya
  • Buscopan Nedir? Ne İşe Yarar? Nasıl Kullanılır? Yan Etkileri Nedir? için anal beads
  • Mastürbasyon Zararları için rahaie
ADVERTISEMENT
Randevu İçin Hemen Arayın:
+90 545 724 89 02

© 2013 - 2025 Antalya Terapi Merkezi Antalya Psikolog

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Hakkımızda
  • Hizmetlerimiz
  • Antalya Terapi Merkezi
    • Antalya Psikolog
      • Antalya Lara Psikolog
      • Antalya Muratpaşa Psikolog
      • Kepez Psikolog
      • Antalya Konyaaltı Psikolog
      • Alanya Psikolog
    • Antalya Terapi
  • Şubelerimiz
    • Ankara Psikolog
  • Blog
  • İletişim

© 2013 - 2025 Antalya Terapi Merkezi Antalya Psikolog

Bu kapanacak 0 saniye

5 Dakika Ücretsiz Terapi
Call Now Button