Doğum sonrası depresyon belirtileri, risk etkenleri ve tedavi süreci hakkında merak edilen tüm detaylar bu makalede sizlerle. Online psikolog desteği alabilirsiniz.
Hamilelik süresi bitip doğum gerçekleştikten sonra doğum sonrası depresyonu olarak adlandırılan bir durum ile karşılaşmak mümkün. Bu rahatsızlık yoğun olarak gerçekleşebilen duygusal, fiziksel ve davranışsal değişimler şeklinde kendini gösterir.
Anneler bebeğin dünyaya gelişi itibari ile annelik duygusunun da vermiş olduğu fiziksel ve duygusal değişikliklerle farklı tavırlar sergilemeye başlayabilir. Her anne adayının doğum sonrası depresyon ile karşılaşabilme ihtimali var.
bebeğin dünyaya gelişinden yaklaşık olarak ilk dört hafta içerisinde ilk belirtilerinin ortaya çıkabilir. Hatta daha uzun süre boyunca da gözlemlenebilir olduğu dikkatlerden kaçmamıştır.
Kadınlar hamilelik süreleri boyunca hem duygusal hem de fiziksel olarak büyük oranda değişiklikler yaşayabilmektedirler. Hem sosyal hayatlarında hem de psikolojik anlamda meydana gelen değişiklikler bir araya geldiğinde hamileler bu durumlara alışma konusunda zorluk yaşayabilir.
Böylece çeşitli psikolojik ve hormonal durumların bir arada olması sonucunda Doğum Sonrası Depresyonu ve benzeri durumlarla karşılaşabilirler. Bu hususta kadınlarda kimyasal olarak hormonların da ilişkili olduğu hızlı düşüşler gibi çeşitli durumlardan dolayı değişiklikler meydana gelebilmektedir.
İlginizi Çekebilir: Dijital Çağın Psikolojik Etkileri: Sosyal Medyanın Zihinsel Sağlığa Etkisi
Doğum Sonrası Depresyonu Belirtileri Nelerdir?
Doğumdan sonra annelerde gözlemlenebilir seviyede Doğum Sonrası Depresyonu Belirtileri ortaya çıkmaktadır. Bu belirtileri şu şekilde sıralayabiliriz:
- Sürekli olarak depresif bir ruh hali içinde olma,
- İştah konusunda aşırı artma ya da aşırı azalma durumlarının meydana gelmesi,
- Ruh halinin tekrarlayıcı bir biçimde sürekli değişmesi
- Sürekli olarak yorgun olma gibi hissetme durumu,
- Uyku zaman dilimlerinin aşırı derecede azalması ve uykusuzluk,
- Libidinal durumlarda azalmaların meydana gelmesi,
- Hayata karşı umutsuz olma hissiyatlarının gittikçe daha şiddetli bir hal alması
gibi belirtiler doğumdan sonra sürekli olarak devam etme eğilimi göstermeye başladıysa, günlük hayatın akışının bozan bir süreç yaşanıyorsa bir uzmandan psikolojik destek almak oldukça etkili bir yöntem olacaktır.
Doğum Sonrası Depresyonu Risk Etkenleri Nelerdir?
Doğum Sonrası Depresyonu hastalığını tetikleyen pek çok etkenin var olduğu bilinmektedir. Bu etkenleri şu şekilde sıralayabiliriz:
- Annelik deneyimini ilk defa edinmiş olan kişinin hamilelik yaşlarının küçük olması,
- Hamile olan kişinin bebek sahibi olmayı tam anlamıyla karar vermeden hamile kalma durumunda olması,
- Hamilelik sırasında çiftlerin sürekli olarak sorunlar yaşaması ve aralarında şiddetli çatışmaların olması,
- Hamilelik süreci boyunca çok fazla stresli durumlarla karşılaşılmışsa,
- Hamilelik sırasında ortaya depresyon durumlarının çıkması,
- Hamile olan kişilerin bu hamilelik süreçlerinden önce de pek çok hamilelik süreci taşıması ya da çok sayıda çocuk sahibi olması,
- Hamilelik ile sosyal çevrenin değişmesi ile beraber daha sınırlı bir sosyal çevreye sahip olması,
- Kadınların hamilelik süresi boyunca bedenlerinde meydana gelen değişimlere uyum sağlamak yerine beden algılarında meydana gelen değişikliklere karşı algıları değiştiyse,
- Hamilelik süreci yaşamakta olan kadınların ailelerinde psikolojik bir rahatsızlık konusu mevcut ise,
- Anne adayının daha önce depresyon öyküsüne sahip olması ya da ailesinde genetik olarak depresyon öyküsünün var olmuş olması sıklıkla görülen risk faktörleri olarak tanımlanır.
Bu noktada bu risk faktörlerini taşıyan biri iseniz ya da bu risk faktörlerini taşıyan ve anne olmaya hazırlanan kişileri tanıyorsanız size bir görev düşüyor. Bu sorunun daha ciddi boyutlara ilerlememesi için bir uzmandan yardım almanız ya da tanıdığınız kişileri bir uzmandan yardım almaya ikna etmeniz çok iyi olacaktır.
İlginizi Çekebilir: Gülümseyen Depresyon
Doğum Sonrası Depresyon Ne Zaman Geçer
Çocuğun doğumu ile birlikte Annelik yaşanmaya başlar. Bu süreç son derece hassas bir süreçtir. normal sınırda olan bir üzüntü veya endişe hali, kolay ve sık ağlama, duygu durumda oynaklık, eleştirilere aşırı duyarlılık, gerginlik, sinirlilik, uyku bozuklukları, konsantrasyon zorlukları görülebilir. Genellikle 1-2 gün ile 1-2 hafta içinde kendiliğinden geçer.
Doğum Sonrası Depresyonu Tedavisinde Psikoterapi Süreci Nasıl Gerçekleşir?
Doğum Sonrası Depresyonu tedavisi aşamasında öncelikle alanında uzman olan ve bu tür vakalar hakkında önceden deneyim sahibi olan psikolog ya da psikiyatristler tarafından terapi almak bu sorunun hızlı çözümü için oldukça önemlidir.
Bu süreçte ilk görüşme seanslarında danışanlar hakkında alınacak olan anomnezin oldukça istikrarlı bir biçimde ve ayrıntılı olarak alınması çok önemlidir. Çünkü bu durumun üç farklı şekilde ortaya çıkan ve müdahaleler kapsamında farklı yol alınacak türleri mevcuttur.
İlk durum bebek melankolisi olarak adlandırılan ve annenin bebeğin gelişi sebebiyle birdenbire aşırı mutlu olup sonrasında derin bir üzüntü, tedirginlik, nedeni olmayan ağlayışlar ve yalnızlık hissetme duyguları gibi durumlarla karşılaşılabilir.
Bu süreç oldukça olağan bir süreç olarak adlandırılabileceği için kısa süreli psikolojik destek ile bu durum giderilebilir.
İkinci olarak Postpartum Depresyon (PPD) olarak adlandırılan süreç var. Doğumdan birkaç gün ya da aylar sonra görülen bu süre zarfında anksiyete belirtileri ortaya çıkmaya başlar.
Bu aşamada annelerin yaşamlarının genel akışını bozacak biçimde duygu geçişleri yaşanabilmektedir. Bu hususta bir uzman psikolog ya da psikiyatrist tarafından psikoterapi seansı alınması sonrasında tedavi edilmek amaçlanmaktadır.
Üçüncü durum ise Postpartum Psikoz olarak adlandırılan ve genellikle ilk defa anne olmuş kişilerde görülen oldukça ciddi olarak tanımlanan bir rahatsızlıktır.
Yeni anne olmuş kişilerde genellikle ilk üç ay içerisinde belirtileri göstermekte olan bu durum oldukça ciddi seyretmeye başlar.
Anneler gerçeklikle olan ilişkilerini yitirmeye başlar. Gerçekte var olmayan sesleri duyma, sanrılar yaşama, şiddetli bir şekilde öfke hissi, sinirlilik, aşırı uykusuzluk, anlamsız hal ve hareketlerde bulunma gibi durum ve davranışlar gözlemlenebilir.
Bu gibi vakalar genellikle psikiyatristlere yönlendirilir. Hemen sonrasında ilaç tedavisi başlatılmaktadır. Çok nadir olarak annelerin kendine ya da çocuklarına zarar verme eğilimleri gösterme gibi eylemler söz konusu olabilir. Bu durumda annenin bir hastaneye yatırılması gerekmektedir.
Sıkça Sorulan Sorular
Doğum sonrası depresyon sadece ilaç tedavisi ile mi gerçekleşir?
Psikoterapi yöntemiyle psikologlar tarafından da tedavi edilebilir ancak kişinin günlük hayatının akışını bozacak durumların varlığı söz konusu ise bir psikiyatriste yönlendirilip ilaç tedavisi başlatılmaktadır.
En çok kimler doğum sonrası depresyona yakalanır?
ilk defa doğum yapacak olan kişilerde bu durumun görülme sıklığı daha fazla olabilmektedir.
Doğum sonrası depresyon kaç farklı şekilde sıralanır?
Doğum sonrası depresyon üç farklı grupta sıralanabilmektedir. Annelik hüznü bebek melankolisi, doğum sonu depresyon ve doğum sonu psikoz olmak üzere üç farklı grupta karşımıza çıkmaktadır.